16 Mayıs 2011 Pazartesi

kovalamaca

                                                                     
                                
                            
Günler günleri kovalarken, akrebin acelesi varmış, bir yere yetişecekmiş gibi kendini takip eden yelkovanla birlikte geldik 2011' in ortalarına..

Bilmem siz de benimle aynı fikirde misiniz ama yetişemiyorum ben zamanın hızına..Zamanın bereketsizliğine, yetersizliğine, verimsizliğine..Ne kadar erken güne başlasam da günün koşturmacası, büyük şehrin hengamesiyle, yoruculuğuyla birleşince kısıtlanıyor zaman..Günler saat, aylar gün hızıyla geçiyor...

Zaten hiç bir şey anlamadan gelmişim kırk yaşıma..Yirmi yılı bekar yirmi yılı evli..Yirmi yıl mı? Aman Allahım ne zaman geçmiş, geriye dönüp baktığımda abartmıyorum yirmi ay gibi..Yirmiden yukarı çıkarken umutlarla, beklentilerle, coşkularla çıkılıyor..Gençsin işte hayaller daha bir anlamlı, daha bir ulaşılası.Hiçbir şey olmaz gibi imkansız görünmüyor..


Daha bir hızlı düşünüp, daha bir hızlı hareket edebiliyorsun..Düşersen kalkarsın çünkü, o gücü kendinde buluyorsun..Hangi zorluk seni yıldırabilir ki, yapacaklarının önündeki basit engeller işte sırayla aşarım diyorsun..Diyorsun da işte aştığında bir bir hepsini, bir bakıyorsun gelmişsin kırkına, elline..

Acaba değer miydi diye düşünüyorsun, çabaladıkların, savaştıkların?Onlar gerçek isteklerin miydi yoksa dayatılan hedefler mi? Ne oldu anlamadan işte oldu bittiye geliyor hayat..Sanki çok uzunmuş gibi gelen yıllar, bir solukta bitiverince şaşkına dönüyor insan..

Uğraş bitmiyor bir de..Tamam bitse hayat bitecek ama, hep bir oyalanma sebebi var işte..İnsan gençken anlayabilse, görebilse varabileceği noktayı hiçbir şey o kadar önemli olmayacak aslında ama..O da gençliğin cilvesi bize, dalaveresi..Hep gülümsüyor, gülümsetiyor hayata..İyi ki de öyle yapıyor.. Amaaann yapmasa da zaten varılan nokta belli, bari öyle güzel, cilveli geçsin gençlik değil mi?

Zaman diyordum, kaybedilince geri gelmeyeceklerin başında geliyor..Her şeyin telafisi var da bir öleni bir de zamanı geriye getiremiyoruz..Gidene eyvallah artık sözümüz yok ta bugünü, yarını kaçırmasak bari..Hatta anı yakalasak..


Yaşadığı her anın keyfini almayı seven biri olarak bile dönüp geriye baktığımda her şeyi daha doya doya yaşasaymışım diyorum, daha tadını ala ala..Kızlarımın bebeklerini mesela, hastalık, iştahsızlık, uykusuzluk diye diye geçirdim sızlanarak, hep büyüsün diye bekleyerek..E büyüdüler işte gelmez sandığım günler geldi, hem de pek çabuk geldi..Bugünleri de bir başka güzel..O zaman bugünlerin tadını çıkarmalıyım,  geçmişin güzel anılarıyla birlikte..

Yarının ne armağan edeceğini bilmeden günü yaşamalı sonuna kadar..Sıkıntısı da olsa içinde derdi, kederi de  sağlıkla nefes alınan her an güzel..Yazarken bile rahatladım şu an ne mutlu ki bana düşündüklerimi yazabiliyorum, paylaşabiliyorum..Bunu yaparken kaybettiğim her saniye kazanca dönüşüyor ben de..

Ne yapalım varsın hızlı geçsin zaman, varsın hiç yetişemeyelim, kaçan günler onda kalsın ne yapalım!!Biz de gelecek saatlere bırakalım umutları, hayalleri..Gelecek saniyelerden, saliselerden medet umalım..O kaçsın biz yakalamaya çalışalım..Bir çocuk gibi kovalamaca oynayalım..

                        

3 yorum:

  1. biz tadını çıkarmaya bakalım yoksa yakalamak ne mümkün zamanı canım arkadaşım?

    YanıtlaSil
  2. Yüreğinize sağlık.. Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.. teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  3. yakalamak imkansız Aslı'm..
    çıkaralım tadını :)

    siz de sağolun profösör gidiyoruz bence de..

    YanıtlaSil

Eğer paylaştıklarım sizde bazı sorular, cevaplar ya da duygular oluşturuyorsa ve onları benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum..
Şimdiden teşekkürler..