Ebr-i Nisan arkadaşım beni mim olayının derinliklerine çekmeye karar vermiş sanırım..Mim'in konusu blog açma öykünüz..Şimdi büyük bir zevkle bloğa başlama öykümü anlatacağım..
Daha önce internette oyun, yarışma, güncel, haber siteleri arasında dolaşan ben gün gelip, bir blog sayfasına sahip olacağımı hiç düşünemezdim..Çünkü blog takip etmiyordum, hatta böylesine bir dünyanın farkında bile değildim desem yeridir..
Sözlü iletişim, telekominikasyon konusunda arkadaşlarım arasında ödüllü olsam da daha önce hiç yazmamıştım..Kelimelerim belleğimde, denemeler, öyküler, romanlar yazabilirdi de onları hiç kaleme almamıştım..
Ta ki sevgili Yaşam Pınarım, kardeşim bu seneki doğum günümde beni inanılmaz derecede mutlu eden, ömrüm boyunca unutamayacağım, hayatımın yaş olarak da bir dönümü olan yazıyı, gecenin onikisinde okuttuğunda..
Bu yaşıma kadar hediyeleşmeyi seven bir yapım olduğu için aldığım sayısız hediyenin içinde şu ana kadar aldığım en özel hediyeydi..Varlığı, içeriği, veriliş şekli unutlmaz olması için yeterliydi..Ancak blog dünyasının kapılarını açtığı için de kalıcıydı artık ve sadece bana ait değildi..
O muhteşem paylaşım; içimde var olan, farkında olmadığım yazma isteğimi, hem blog açmama vesile olarak, hem de isim annesi olarak gerçekleştirdi..O gece oturdum teknoloji özürlü biri olarak bloğumu açtım..
Ve o günden sonra sizlerle tanıştım.Keyifle takip ettiğim bloglar listesine her gün bir yenisini ekleyerek, aynı hızla olmasa da beni izleyerek onurlandıranlarla dört buçuk ayı doldurdum..
Hayatımın bir parçası oldu artık..Bir sebeple açamadığım zaman, hem neler olmuş diye hem de yazamadım diye bir eksiklikle günüme devam edip, ilk fırsatta geçiyorum bilgisayarın karşısına..
Hatta blog yasakları ben daha yolun çooook başındayken olmuştu da, ne çok üzülmüştüm..Elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi kalakalmıştım..
Anlamıştım ki, bir şeyi kaybettiğimde önemli olanın; onun ne kadar süredir benimle olduğu değil de, ne kadar anlam yüklediğim, ne kadar değer verdiğimde olduğunu..En kıdemliler kadar üzülmüş, kendimi yalnız, çaresiz hissetmiştim..
Artık burdayım, sizlerleyim çok mutluyum..Derdim kalıcı olmak değil, dünyanın bu coğrafyasında böyle bir ses var, böyle bir kalp var demek..Ötesi herşeyin fani olduğu dünyada zaten yalan..
Önce, Yaşam Pınarıma tüm kalbimle teşekkür ederim..Bu sesi duyurmamdaki temel sebebim olduğu için, ardından Ebr-i Nisan' a burda varoluş sebebimi yazmama vesile olan mimi için ve tabiki bloğumu okuyan herkese ayırdıkları zaman için, güzel yürekleri için, gönülden teşekkür ederim..
Teşekkürün, şükrün en büyüğü ise YARADANA...
Veee tabiki mim geliyor sana YasammPınarımm..
Daha önce internette oyun, yarışma, güncel, haber siteleri arasında dolaşan ben gün gelip, bir blog sayfasına sahip olacağımı hiç düşünemezdim..Çünkü blog takip etmiyordum, hatta böylesine bir dünyanın farkında bile değildim desem yeridir..
Sözlü iletişim, telekominikasyon konusunda arkadaşlarım arasında ödüllü olsam da daha önce hiç yazmamıştım..Kelimelerim belleğimde, denemeler, öyküler, romanlar yazabilirdi de onları hiç kaleme almamıştım..
Ta ki sevgili Yaşam Pınarım, kardeşim bu seneki doğum günümde beni inanılmaz derecede mutlu eden, ömrüm boyunca unutamayacağım, hayatımın yaş olarak da bir dönümü olan yazıyı, gecenin onikisinde okuttuğunda..
Bu yaşıma kadar hediyeleşmeyi seven bir yapım olduğu için aldığım sayısız hediyenin içinde şu ana kadar aldığım en özel hediyeydi..Varlığı, içeriği, veriliş şekli unutlmaz olması için yeterliydi..Ancak blog dünyasının kapılarını açtığı için de kalıcıydı artık ve sadece bana ait değildi..
O muhteşem paylaşım; içimde var olan, farkında olmadığım yazma isteğimi, hem blog açmama vesile olarak, hem de isim annesi olarak gerçekleştirdi..O gece oturdum teknoloji özürlü biri olarak bloğumu açtım..
Ve o günden sonra sizlerle tanıştım.Keyifle takip ettiğim bloglar listesine her gün bir yenisini ekleyerek, aynı hızla olmasa da beni izleyerek onurlandıranlarla dört buçuk ayı doldurdum..
Hayatımın bir parçası oldu artık..Bir sebeple açamadığım zaman, hem neler olmuş diye hem de yazamadım diye bir eksiklikle günüme devam edip, ilk fırsatta geçiyorum bilgisayarın karşısına..
Hatta blog yasakları ben daha yolun çooook başındayken olmuştu da, ne çok üzülmüştüm..Elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi kalakalmıştım..
Anlamıştım ki, bir şeyi kaybettiğimde önemli olanın; onun ne kadar süredir benimle olduğu değil de, ne kadar anlam yüklediğim, ne kadar değer verdiğimde olduğunu..En kıdemliler kadar üzülmüş, kendimi yalnız, çaresiz hissetmiştim..
Artık burdayım, sizlerleyim çok mutluyum..Derdim kalıcı olmak değil, dünyanın bu coğrafyasında böyle bir ses var, böyle bir kalp var demek..Ötesi herşeyin fani olduğu dünyada zaten yalan..
Önce, Yaşam Pınarıma tüm kalbimle teşekkür ederim..Bu sesi duyurmamdaki temel sebebim olduğu için, ardından Ebr-i Nisan' a burda varoluş sebebimi yazmama vesile olan mimi için ve tabiki bloğumu okuyan herkese ayırdıkları zaman için, güzel yürekleri için, gönülden teşekkür ederim..
Teşekkürün, şükrün en büyüğü ise YARADANA...
Veee tabiki mim geliyor sana YasammPınarımm..
Şükür ki şükür. yaradana ve yaradana gönülden sadakat içinde olanlara..
YanıtlaSilokurken cok duygulandım, hiç farketmeden ne kadar güzel bir şeye vesile olmuşum diye.... Sen o gece mutlu olduğun için öncelikle; o yazıyı sana iyiki yazmışım ki senin içindeki cevheri ortaya çıkartabilmişim, ve seni seninle ve seni seni izleyenlerle buluşturabilmişim... =))
YanıtlaSiliyiki gelmişsin.. çok seviyorum seni..
YaşammmmPınarıınnnn....
profösör, size de çok teşekkür...
YanıtlaSilyaşam pınarımm iyiki olmuş söylediklerinin hepsi gerçekten..ben de çok mutluyum seni çok seviyorum :)
YanıtlaSilmimleri merakla bekliyorum..acele et lütfen..
ablan :)
vesile olmak ne güzel:)
YanıtlaSilkelebeğin katibesi, vesile olana da olunana da güzel :)
YanıtlaSilbılmukabele gonul dostu..
YanıtlaSilÇok güzel hem de çok! canım arkadaşım, iyi ki Pınar var ve sen varsın. İkinizi de seviyorum be:)
YanıtlaSilNe güzeeel.. herkesin farklı bir hikayesi var aa öyle yada böyle iyi ki burdayızz :)
YanıtlaSilAslıcım çoook teşekkür ederim..iyiki sen varsın iyiki hepimiz varız..biz de seni çoook seviyoruz canımm :))
YanıtlaSilMia Wallace,teşekkür ederim.. kesinlikle iyiki burdayız :)
YanıtlaSil:)))) eveeettt Aslııı biz de seni seviyoruz kiiiiiii :)
YanıtlaSilBen yine gölge gibi sayfana süzülürüm.
YanıtlaSilGecenin mehtabı, gündüzün güneşine inat
Daha çok ışıtır, daha çok ısıtırım.
Ay gümüş olsa
Güneş altın
Yüreğim hazinedir
Kırk haramilere inat..
PROFÖSÖR;
YanıtlaSil"GECENİN MEHTABI, GÜNDÜZÜN GÜNEŞİNE İNAT, DAHA ÇOK IŞITIR DAHA ÇOK ISITIRIM"
Bayıldım... :)
YaşamPINARIM...
YanıtlaSilTeşekkür ederim dostum..