30 Mayıs 2011 Pazartesi

cam kırıkları

 
"Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın..Sussan; acıtır, konuşsan; kanatır.."İşte öyle anlardan birinde; gecenin bir vaktinde karşısında sevdiği, gözlerinin içine bakarak, sessiz çığlıklar atıyordu..Canı yanıyordu çünkü..

 Anlaşılamamak kadar ne acı verirdi ki insana? Hele de seni anlamayan, dünyada herkesten ayrı bir yere koyduğun insansa, bambaşka bir sızlatırdı yüreğini..Oysa en çok o anlamalıydı seni, o inanmalıydı sana..O  dinlemeliydi, tarafsız..

 İnsan en sevdiğinden kırılmaz mıydı? En çok emek verdiğiydi,en fedakarlık ettiği..Ne kadar özverili olursan o kadar beklentin oluyordu.. Nasıl anlamadan, dinlemeden suçlardı ki? Tek taraflı dinlemek her zaman yanlış sonuca götürürdü oysa, bu iki kere iki kadar basitti..

 Aynanın karşısında kendine bakarken içi acıdı..Kendine acıdı, ne kadar zavallı görünüyordu..Böyle olacağını tahmin etmemişti tabi.Yıllarca okudukları, gözlemledikleri, deneyimleri, biriktirdikleri bir kalemde silinemezdi..Nasıl da önem vermişti insan ilişkilerine, hassas davranmıştı..

 Biliyordu bu hayatta herşey layığını bulmuyor, karşılığını alamıyordu da, en zayıf noktası olan kişilik söz konusu olduğunda bildikleri de onu teselli etmiyordu..Kişilik dikkat ettiği en önemli kriterdi..Herşey gelir geçer öz değişmezdi..

 Özünü anlamaya çalışırdı bu yüzden karşısına çıkan insanların da..Bu kadar da yanılamazdı ama.. Yanılmamalıydı..Hiçbir hüsran güveninin kırılması kadar etkilemeyecekti sanki onu..Çok sinirliydi, çok öfkeliydi, yatıştıramıyordu kendini..Bir kaşık suda boğabilir, boğulabilirdi yada..

 Yutkundu, durdu tekrar yutkundu..Söylendi kendi kendine kızdı, ona kızdı, hayata kızdı..Yüreği acıyordu..Yara gibi değil, sanki  yerinden çıkacakmış gibi çarpıyor, çarpıntının sürekliliği canını acıtıyordu..

 Konuşmak da çare olmamıştı..Mantıklı düşünemiyordu, sağlıklı değerlendiremiyordu olayları..Nasıl yaparsa yapmalı uyumalıydı mutlaka..Gece hızını alırdı olayların, sıyırırdı üzerinden kabukları, belki uykunun kollarında yumuşar daha dingin karşılayabilrdi herşeyi..Sabah daha farklı bakabilir dünyaya, olayları daha iyi analiz edebilirdi..

 Bu ilk değildi ki daha önce de yaşamıştı..En değer verdiklerindi en acıtan, en sevdiklerindi kanatan..Sevmediğin ne yapsa o kadar kıramazdı ki seni..Söyleyecek çok sözü vardı, hayal kırıklığı içinde ferman gibi haykırıyordu..Sabahı bekleyecekti sonrasında herşey olacağına varırdı..Biliyordu sussa; acıyacak, konuşsa kanatacaktı..

14 yorum:

  1. Sadece acitsa ve kanatmakla kalsa keske, asit buhari gibi yakar icini hissedip soyleyemediklerin, kor gibi daglar yuregini karartir icini bu durumda en güzeli sussan olmuyo konuşsan olmuyo tükürmek en güzelimi emine

    YanıtlaSil
  2. serpilcim, bizim derin mevzularımız seninle değil mi bunlar?tükürmek değişik bir bakış açısı oldu arkadaşım..

    YanıtlaSil
  3. Bismihi Subhanehu...
    Anlaşılmamak kadar acı veren yanlış anlaşılmaktır diye düşünüyordum 2. paragraftaki cümlenizi okurken. Sonra dedim ki yanlış anlaşılmakta anlaşılmamak değil midir zaten.
    ''Dünyada herkesten ayrı yere koyduğun'' kavramına gelince... Zaten hayatlardaki en temel sorun, birilerini ait olmadıkları yere, görmek istediğimizi onlara yükleyerek yerleştirmek değil mi aslında. Zorla insanları olmadıkları şekle sokup, soktuğumuz şekle uzun süre göz kapayıp, gözümüzü açtığımızda kendi kendimizi acıtan aslında biz değil miyiz?
    Ve beklenti konusuna gelince ... Seven sevdiğini karşılıksız sever, beğenen ise karşılığını istermiş...
    dualarla... by_sükut

    YanıtlaSil
  4. by_sükut, konunun bütünlüğü değil önemli olan, okuyanlarda düşündürdükleri, hissettirdikleri..değişik bakış açıları ve her yorum yeni bir pencere..teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
  5. herşey gelir geçer öz değişmezdi...
    ve ne kadar güzel bir cümle.. ne yaşarsan yaşa ne duyarsan duy, ve ne hissedersen hisset bi yerde kesiliyor ya da DİNİYOR, ama öz dediğin hep kalıyor ve çoğu zaman kendini tekrarlıyor....
    dolu dolu bi yazı olmuş cicoşummmm ellerine yürekine sağlık

    öpüldün...

    YanıtlaSil
  6. Aslında her satırda, bazen her kelimede düşündüğüm şey çok oluyor. ; Ah yoğunluğum ah :)

    YanıtlaSil
  7. cicim sözllerine katılmamam imkansız DİNİYOR haklısın.özü güzel insanlar çıksın hep karşına kardeşim :)senin de bal gözlerine sağlık okuyan sen de öpüldün canımm..

    YanıtlaSil
  8. by_sükut bütünlükle ilgili yorumunuz kaza kurbanı oldu :) zaman sorunu, yoğunluk yaşamasanız düşündükleriniz yorum sayfalarından kimbilir nerelere taşardı..

    YanıtlaSil
  9. Yoğunluk olmasa sanırım yorumlar tek başına blog olurdu :) Hani demiştiniz ya by_yorum... Adı da o olurdu muhtemelen. Ama bir gerçeği hiç unutmuyorum. Çok yazı okurdum. İlk kez böyle yazıYorum... Sükutumla keyifle çelişiyorum :)
    by_sükut

    YanıtlaSil
  10. by_sükut, olmalı bence hatta olsun da..olursa haberimiz olsun ama :)

    YanıtlaSil
  11. en derın yaraları açan en sewılenlerken,
    en ıyı merhemlerde yıne onlardır. muhabbet bazen istemeden sewdiğini acıtmaksa,
    ardından koşup yarasını sarmaktır.

    ey guzel kalem fazla kan kaybetmemeye çalışıp bekleyın, gelcektır ilacınız...
    SEWgımle...

    YanıtlaSil
  12. Rabbim gününüzü hayr eylesin...
    Bir gün yanlışlıkla bir blog açmaya vakit bulursam muhakkak evvel sizin haberiniz olur... :)
    Dualarla... by_sükut ...

    YanıtlaSil
  13. kelebeğin katibesi; ne güzel bir bakış açışı..teşekkürler..
    sevgiler bizden :)

    YanıtlaSil
  14. by_sükut yorumlarda gösterdiğiniz cömertliğe teşekkür ederim..elinize yüreğinize sağlık..
    blog açma konusuna gelince,zaman bulmaya çalışın bence çok keyifli,sizden bir parça oluyor zamanla tavsiye edilir :)

    YanıtlaSil

Eğer paylaştıklarım sizde bazı sorular, cevaplar ya da duygular oluşturuyorsa ve onları benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum..
Şimdiden teşekkürler..