İstanbul da güneşli bir pazar sabahı..Yeni bir gün; bir başlangıca, bir habere, bir sürprize gebe mi acaba? Küçük bir olay, güzel bir söz, bir ilgi, bir bakış ya da anlayış gününüzü güzelleştirebilir mi? Yoksa çok önemli bir şeyler mi sizi etkiler, değerli bir hediye, özel bir tatil, işinizde terfi gibi...
Beni bu sabah aldığım bir mail çok mutlu etti..İçinde insani değerler barındıran, ilgininin, sevginin hissedilebileceği minicik bir mail..Ama içeriği kocaman, dünyalar kadar..Aslında hayat bu işte, büyük gibi görünen şeylerin aslında küçük algılanması, küçük sandığımız detayların büyük, kocaman bir yer bulması hayatımızda..
O zaman taşlar yerine oturuyor bence..Eğer büyük taşların arasına çakıllar, kum tanecikleri girip doldurursa tamamlanırız bence..Hikayede anlatıldığı gibi, sanırım okumayan yoktur profesörün öğrencilere anlattığı bardak hikayesini..Önce büyük taşları doldurmalısın diyor bardağa, bardak doldu gibi görünse de inanma, küçük çakıllarla devam et, yine doldu zannettiğin anda, kum tanelerini bırak üzerine, artık tamam dedikten sonra da suyu ekle üzerine...
İşte böylee..Benim de bu yaşıma kadar yaşadıklarım, gördüklerim, duyduklarım, dostlarım, arkadaşlarım, ailem, sevdiklerim..Bardak sanki doldu gibi geliyordu bana..Ama hayır anladım daha çok yer var, öğrenecek çok şey var hayatta, varlıklarıyla anlam katacak belki de çok insan..
Bugün bu cümleleri bana yazdıran arkadaşım; mailine, ilgine, duyguların aksettirilemediğini düşündüğümüz bu ortamda gösterdiğin; varlığına, kısaca sana çoook teşekkürler..Güzellik bazen bir resimde, bazen bir manzarada, bazen güzel bir yüzde karşına çıkar, benimse bugün bir yürekte karşımda..Seninde hayatın kalbin gibi güzel olsun..
Beni bu sabah aldığım bir mail çok mutlu etti..İçinde insani değerler barındıran, ilgininin, sevginin hissedilebileceği minicik bir mail..Ama içeriği kocaman, dünyalar kadar..Aslında hayat bu işte, büyük gibi görünen şeylerin aslında küçük algılanması, küçük sandığımız detayların büyük, kocaman bir yer bulması hayatımızda..
O zaman taşlar yerine oturuyor bence..Eğer büyük taşların arasına çakıllar, kum tanecikleri girip doldurursa tamamlanırız bence..Hikayede anlatıldığı gibi, sanırım okumayan yoktur profesörün öğrencilere anlattığı bardak hikayesini..Önce büyük taşları doldurmalısın diyor bardağa, bardak doldu gibi görünse de inanma, küçük çakıllarla devam et, yine doldu zannettiğin anda, kum tanelerini bırak üzerine, artık tamam dedikten sonra da suyu ekle üzerine...
İşte böylee..Benim de bu yaşıma kadar yaşadıklarım, gördüklerim, duyduklarım, dostlarım, arkadaşlarım, ailem, sevdiklerim..Bardak sanki doldu gibi geliyordu bana..Ama hayır anladım daha çok yer var, öğrenecek çok şey var hayatta, varlıklarıyla anlam katacak belki de çok insan..
Bugün bu cümleleri bana yazdıran arkadaşım; mailine, ilgine, duyguların aksettirilemediğini düşündüğümüz bu ortamda gösterdiğin; varlığına, kısaca sana çoook teşekkürler..Güzellik bazen bir resimde, bazen bir manzarada, bazen güzel bir yüzde karşına çıkar, benimse bugün bir yürekte karşımda..Seninde hayatın kalbin gibi güzel olsun..
Gayret içinde yorum yazmaya çalışıp yasağa takıldım ve şimdi buradayım ama ne diyeceğimi bilemiyorum, iyi mi:)
YanıtlaSilGüzel haber bekliyorum, en cesurundan, huzurlusundan...
yasak çıldırma noktasına getiriyor gerçekten bir açılıyor, bir açılmıyor anlamadım gitti ben de..sen dedin diyeceğini arkadaşım :)
YanıtlaSilinşallah verebilirim o huzurlu haberi..