24 Şubat 2011 Perşembe

sessizliğin sesi..

Ne güzeldir sessizliği dinlemek..En güzel ses hangisidir diye sorulsa, verilecek cevap çok..Bebek için annesinin sesi, müzisyen için enstrümanının sesi, seven biri için sevgilisinin sesi, .....

Bense, sessizliğin sesine aşığım..Öyle bir huzur verir ki, günün yorgunluğunu alır, kimi zamansa yoğun bir güne hazırlık seansı gibi gelir bana..Saatin tik tak sesinin, kendi kalp atışlarınla birleşmesini işitmek..Her türlü arınmak gibi gelir bana..

Korna sesleri, çalışan motorlu aletlerin sesleri, yüzlerce arabanın  egzoz sesleri, koşuşturan insanların ayak sesleri, çalan radyodan gelen müzik sesleri, açık kalan televizyondan gelen haber sesleri...


Kendi iç sesimin bile bazen beni yorduğunu düşündüğümde, dayanılmaz gelir geriye kalan sesler..İşte o anlarda tadına doyulmaz sessizliğin...En sevdiğim tenorun sesi bile tırmalar kulağımı..Duymak istediğim tek şey olur, o zaman sessizlik..


Ayakların yürümekten, ellerin kimi zaman taşımaktan, kimi zaman yazmaktan, dilin söylemekten, kalbin sevmekten yorulduğu gibi kulaklar da istediği, istemediği her şeyi dinlemekten yorulur..Duymama hakkını kullanır bazen duysa da..


İşte öyle anlarda ne güzel gelir sessizliğin sesi..Sesi yetmez hatta çığlığı bile istenir..Öylesine ruhu dinlendirir ki, terapi gibi gelir..

Bazen de sadece yüreğimin sesini dinlemek isterim.. Ne fısıldıyor bana diye duymak isterim..Öyle anlarda fark ederim, diğer seslerin  yüreğimle arama girdiğini..Duyamadıklarımın benden neleri eksilttiğini anlarım.."Yok bir daha olmaz yapmam" derim her seferinde, "önceliği kalbimin sesine  vermeliyim" derim..Derim de belki de ilk gürültü arasında kaynar gider sesi kalbimin..


Sessizliğin sesinde dinledim yine  kendimi bu sabah, derin derin nefes aldım..Sessizliği dinledim uzun uzun, üzerine basılmamış bir kar kadar temiz, hiç koklanmamış bir çiçek kadar taze, maratona hazır bir atlet kadar güçlü hissettim günü..

Ve şükrettim tüm bu sesleri işitebildiğime ...


En önemlisi kendi sesimi,


Yüreğimin sesini işitebilmeme...




6 yorum:

  1. okurken düşündüm de cicim, bu yazının üstüne yapılacak yorum değil benimki ama bu sabahki ruh halim nedeniyle böyle düşündüm sanırım,
    benm bu sabah işittiğim tek ses evin sessizliği içinde, benim pat pat elektrik lambalarına vurmam ve "offf yine iş var" diye söylenmem... :))) komik ama böyle...
    bi yandan da şöyle düşünmedim de değl,
    yatağım, uyanmışım gözlerim açık... her yer sessiz... ve evin sesi....
    huzur...

    sevgiler... ;)))

    YanıtlaSil
  2. çirkin ördek güldürdün beni sabah sabah..
    huzuruma bir de gülümseme kattın seni seviyorum..

    YanıtlaSil
  3. sessiz çığlıkların senfonisinde mırıldanan bir yalnızlık.sessizlikte SEN'sindir anlaşılan.bir SEN bir de koca SESSİZLİK.
    bir de konuşmak sessizce ya da bağırarak,çığlık çığlığa ,nefes nefese.Ama hep heyecanla.
    sessizlik sensizliktir aslında....


    Çok güzel bir paylaşım.ruh hali olan bu vaka'yı oçok güzel anlatmışsın.Teşekkürler bizimle paylaştığın için:)

    YanıtlaSil
  4. benim yazdıklarım senin yorumunun yanında kifayetsiz kaldı :)
    çok mutlu oldum kelimelerimi ve duygularımı benimle paylaşmana asıl ben teşekkür ederim sana..

    YanıtlaSil
  5. Benim kafamı en çok yoran iç sesim, genelde mızıldanıyor, en pis makineden bile daha yorucu oluyor, hatta.

    YanıtlaSil
  6. Aslı, galiba bazen iç sesimize de volume ayarı gerekiyor haklısın :)

    YanıtlaSil

Eğer paylaştıklarım sizde bazı sorular, cevaplar ya da duygular oluşturuyorsa ve onları benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum..
Şimdiden teşekkürler..