21 Haziran 2011 Salı

şehir yalnızlıkları


Başını, masanın üzerinden kaldırdı..Gökyüzüne baktı, yıldızları takip etti gözleriyle, ruhunun karanlığında yolunu bulmaya çalışırcasına..Lambayı söndürmüş, ara sıra dışarıdan vuran ışıklarla gözlüyordu etrafı..

Kendisiyle kaldığı anlardı; herkesin günden elini eteğini çekip gecenin sessizliğinde kaybolduğu, rüyalarda, hayallerde gezindiği saatlerdi onlar kendisiyle buluştuğu, konuştuğu anlar..Çocukluğundan bugüne hep cıvıl cıvıl olmuştu, gözlerinin içi parlıyor, hep gülümsüyordu..

Gün hızla geçmiş, sözleşmeden buluşuvermişti yine geceyle....Alabildiğine kalabalık, hareketli, hızlı yaşayan şehirdeki herkes  gibi yalnızdı şimdi..Evin içinden gelen çıtırtılar, dışarıdan gelen bazı sesler arada dikkatini dağıtsa da karşısına geçmiş ilgiyle izliyordu kendi filmini..

Güçlü, bilgili, sevgi dolu bir karışımdı aradığı..Bu üç kavram aynı cümlede tuhaf  görünse bile bir araya geldiğinde insana her anlamda güven veriyordu..Yıllarca bu güven ortamında yaşadığını ve kendisine neler kattığını çok iyi biliyordu..

O da çevresindekilerde hep güvenilirliği, sevginin parlattığı yüzleri aramış, bilginin aydınlattığı ortamlarda mutlu olmuştu farkında olmadan..Aslında her şey birbiriyle inanılmaz ilintiliydi..

Rüzgarın etkisiyle sallanan yapraklar onu düşüncelerinden sıyırdı..Yine gökyüzüne baktı, ordaki milyonlarca yıldızdan bir tanesini seçti..Milyonların içinde tekti, kalabalıkların içinde kaybolmuş, herkes kadar sıradan, herkes kadar özel, herkes kadar bir başınaydı..

Evet onlar kadar benzerdi diğerlerine, ama bir o kadar da farklıydı onlardan..Işığı daha parlaktı sanki, daha çok  etrafını aydınlatıyordu..Kendine faydası yoktu sanki, ürkek, korkak ve yapayalnız duruyordu..Oysa gökyüzü ona aitti şimdi..Gecenin hakimiydi..Öyleyse neydi bu masum, zavallı hali..

Gün aydınlanınca kaybolacak olmanın hüznü müydü? Güneş ışınlarının onu görünmez kılması mıydı burukluğunun sebebi? Yoksa onların arasında da insanlar gibi çatışmalar, kıskançlıklar, çekişmeler mi oluyordu?

İşte bir yıldız kadar yalnızdı şimdi bu evrende..Gecenin gizinde, büyüsünde, karanlığında güven içinde, kendisiyle yalnızdı şimdi..Bir başına dinliyor geceyi, rüzgarın sesini, kendi sessizliğine katıyordu gecenin bitmeyen senfonisini..

Ne düşünceler bitiyordu, ne geceler..Ne hayaller son buluyordu, ne ümitler..Hayat bir nehir gibi akmaya devam ediyor, akıntıya kapılmadan rüzgarın ürpertisinden ilham alarak çağlamaya devam ediyordu...Güneş günü selamlıyor düşünceler eşliğinde, bir gece daha bitiyordu..

4 yorum:

  1. Karanlık gecelerin mutlaka nurlu bir sabahı vardır..

    YanıtlaSil
  2. Bismihi Subhanehu...
    Özellikle bu yazıyı gecenin içinden geçerken okuyacağım nasipse. İçinde birçok kavram geçse de ana tema ''gece'' olmuş. Ve aslında gece benim... ben geceyim... bundandır belki de benim geceyi ve gecenin beni alabildiğine kavraması...
    Fiemanillah... by_sükut

    YanıtlaSil
  3. by sükut; aslında bu yazıda bir bütünlük yok her telden sesler var..olsun da istemedim öyle geldiği gibi işte..gece, yalnızlık, şehir, yaşam, gökyüzü, yıldızlar..insan hep bir düzen içinde düşünmüyor,dilemiyor,yaşamıyor ne de olsa..

    YanıtlaSil

Eğer paylaştıklarım sizde bazı sorular, cevaplar ya da duygular oluşturuyorsa ve onları benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum..
Şimdiden teşekkürler..