Ağaçları, bitkileri öyle bilmem ben..Çiçekleri çok severim, yeşilin büyüsüne de hayranım ama görselliğinden, kokularından aldığım hazdan öteye geçmez ilgim..Şu çınar ağacıdır, şu da meşe diyemem öyle yapraklarını görünce..Ama bir tanesi var ki, benim için ağaç o, hayat o, çocukluk o, bitmeyen bir sevda o..
Gölgesiyle, heybetiyle, mis kokusuyla çocukluğuma damgasını vuran, çiçekleriyle odama renk katan, serinliğiyle ürperten akasyalar..Gölgesindeyken oyunlarımıza katılan, saklambaçlarımıza tanıklık eden ağaçlar..
Masamın başında ders çalışırken rüzgarın etkisiyle salınışlarını izlediğim, baharın geldiğini hissettiğim, yazın rüzgarına, seyrine doyamadığım akasyalar..Yapraklarını kopartmayı oyun haline getirdiğim akasyalar..
Dili olsa da konuşsa dediklerimden..Üzerinden yirmi beş yıl geçmiş de daha kimlere, nelere şahitlik etmiş?Kimleri etkilemiş mis kokusuyla?..Kimlere gölgelik olmuş bizden sonra?.Kaç çocuğun büyümesine tanıklık etmiş?Kaç aşka ilham olmuş kim bilir?
Bugün sıcak kasıp kavururken kentimi, akasyaların salıntısında serinledim eskisi gibi..Klimayı çalıştırmadım, nostalji yaptım önce..Ardına kadar açtım perdeleri, rüzgar ılık ılık eserken dinledim şarkısını yine..Ne çok yarenlik etmiştim vaktiyle..
Bazen bir ses, bir şarkı, bir söz alıp götürürken beni eskilere, bugün çocukluğumun ağaçları aldı götürdü beni o güzel günlere..Sandıktan çıkarmadım, naftalin kokusu gelmedi yirmi beş yıl dediysem, o çocuğum ben hala saklambaç oynayan, ağacın altında oturan, hayaller kuran..
Açarken akasyalar yolu kollanan yar'a söylenen şarkıyla bitsin isterim sözüm..
Ne güzeldir eskiyi yad etmek (:
YanıtlaSilsaklanbaç dedin de aklıma çocukluğum geldi.
YanıtlaSilGözlerimi kapadım. Sağım solum sobe dedim. Saklanmayan ebe demeye kalmadan gözlerimi açtığımda ortalık in cin top oynuyordu. Ama ben gittim ilk önce O'nu elimle koymuş gibi saklandığı yerde buldum ve O'nu sobeledim. Çünkü saklambaç oynarken benim de saklandığım yer, O'nun da saklandığı yerdi orası.. Ebeliği değişimli olarak biz ikimiz O4nunla birlikte yapıyorduk. İkimiz de değişimli olarak birbirimizi sobeliyor ve birbirimiz tarafından sobeleniyorduk. Oyun böylece sonsuza kadar devam ediyordu. Diğer çocuklar ise birer figüran gibiydiler... Hala saklambaç oyunu hayatımızda devam ediyor biliyor musun. İlk günkü gibi.. Bitmeyen hikaye gibi.. Sonsuza dak...
bu gün bende gelibolu arkadaşımızın 80 kuşağı ile ilgili kendi bloğundaki yazısını okuyup çocukluğumu yad ettim ordada söyledim burdada söylüyorum hayallerimiz ve umutlarımız çok fakir olsun demekte artık çok zor çocuk düşlerimiz yok artık işte böyle arada eskiyi yad etmesek düş bile kuramıyacağız nerdeyse:( masumca ve çocukça bizleri heran mutlu eden düşler kuramıyoruz artık hep bir tarafımız güdük kalıyor malesef 25 yıl öncesine gittim bende sizinle sizi bilmem ben epey yaşlanmışım:)(31 yaşındayım)
YanıtlaSil@K.C.S. çooook güzel..
YanıtlaSil@profösör ne güzel bir oyun o, bizimkilerden biraz farklı ama :) daim olsun dilerim..
@Zeynep's ooooo siz daha yolun başındasınız ben üzerine bir dokuz yıl yaşadım :)..yaş ne olursa olsun çocukluk, gençlik hatıraları bizi biz yaptılar iyiki yaşanmışlar..hem ilerde bu yılları da yad edeceğimizi düşünürsek, düşlere de, hayallere de, gerçeklere devam..
sevgiler..
çocukluk anıları çok saf ve unutulmaz
YanıtlaSiltubacım, kesinlikle unutulmuyor..
YanıtlaSil