30 Nisan 2011 Cumartesi

günce..


           

Aklıma her geleni söylemem elbette..Buna rağmen önce yutkunup sonra konuşmak, bazense yutkunup susmak..Vazgeçilmezlerim olmuşlardır zaman içinde..Kimbilir belki de yazma ihtiyacım bu sebepten doğmuştur..


İşin aslı yazarken de yutkunamasam da hep bir şey tutuyor beni..Tamamen içimden geldiği gibi yazamadığımın farkındayım.Yasakçı bir toplumda ya da kuşakta büyümenin etkisi belki de..İnsanların ne diyeceği ile ilgilenen bir kuşak..

Yazarken kimin ne diyeceği değil de, belki yanlış anlaşılabilme korkusu, yada yanlış anlatabilme..Ölüm yoktur oysa sonunda, ama bir kontrol mekanizması var işte engel olamadığım..Tamamen özgür yazabilsem cümlelerim çok daha düşük olur belki, kelimelerim birbirini tekrarlar ama daha gerçek
yansıtır beni..


Yazı; yazanı, söz; konuşanı mı yansıtmalı ?Yazan sadece kendini anlatmaz elbette..Duyduklarının, gördüklerinin, biriktirdiklerinin; kendi algısından, kendi yüreğinden, kendi kelime hazinesinden, kendi penceresiden sızmış halidir..

Gecenin ikisinde bu düşünceler zihnimi kurcalıyor..Okuduğum bloglarda bazen tutuk cümleler, sınırlı aktarımlara şahit olurken, sıcak ve samimi olanları daha bir keyifle okuduğumu farkettim..Ne kadar farklı kişiler olsak, ne kadar farklı mekanlarda yaşasakta benzeriz, duygularımız , isteklerimiz benzer..İşte o yüzden paylaşım ne kadar doğalsa o kadar da yakın hissettiriyor..

Bunu çok iyi farketmeme rağmen uygulamadaki sıkıntı beni üzüyor..Kimbilir belki içimden geldiği gibi, nasıl anlaşılır diye düşünmeden yazabilirim..Aslında eğer paylaşılıyorsa belki de o kadar da şeffaf olmamak mantıklı olabilir..Çelişkilerdeyim, düşüncelerdeyim dedim ya böyle işte..


Sonuç olarak burdayım, okuyorum, yazıyorum, düşüncelerimi kalıcılaştırıyorum..Benim için yazdıklarım kırklı yaşlarımın güncesi olmaktan öteye geçmeyecek olsa da, okuyanlarla buluşmak inanılmaz bir mutluluk..Bir grupta sohbet etmek gibi bir şey bu..Sizi dinliyorlar, kimileri  sessiz kalıyor gerçekteki gibi, iç sesiyle kendine yorumluyor, kimileri düşüncesini söylüyor..Anlatabiliyor ve anlaşılabiliyor olmak insana iyi geliyor..

 Herşeye rağmen, yine de yutkunmakta fayda var sanki!


görsel: web

4 yorum:

  1. ah nasıl da içimden geçenleri yazmışsın.

    ben yaşama kısmına da takıldım ve onu yazdım sanırım seninle eş zamanlı. hayat güzel değil mi güzel arkadaşım?:)

    YanıtlaSil
  2. Aslııı yok böyle bir şey gerçekten..
    hayat güzel gerçekten canım..
    senin takıldığın konu destan olur yazsan :)
    hoş tesadüfler benzeriz işte, insanız :)

    YanıtlaSil
  3. sanki biraz tutuyorsun kendini gerçekten. sanki sonunu naif bağlama telaşındasın. şunlar şunlar sonrası yine de şu noktadayım diyorsun gibi. oysa daha sert yazacaksın sanki hani bıraksalar. kendinin de yazdığından etkilenip durumun farkına varacağını bilmesen sonunu naif bağlamayacak, bazı yazılarını geleceğe dair bir ümit ya da beklenti olmadan bitirecek gibisin. sadece okuduklarımdan izlenimleri. bunların hepsi yanlış olabilir, muhtemelen de öyledir. fakat belki sende zaten var olan ve benim şu paragrafta tek bir kere bile bahsetmediğim başka bir tarafın harekete geçer. etkileşimin de özü bu zaten. neyse, öyle bi yazayım ben de dedim, yazasım varmış =)

    YanıtlaSil
  4. konuşur gibi yazamıyorum evet, hani insan bir dostuyla, eşiyle konuşurken daha kendi gibi olur, düşüncelerini daha özgürce söyler ya,yazmak ne kadar özgürlüğün göstergesiyse de ben yazarken yutkunuyorum, duruyorum geldiği gibi yazamıyorum..ve yine dediğim gibi belki de doğrusu bu..

    yorumun ve düşüncelerin için çook teşekkür ederim bir kez daha özeleştiri yapmama sebebiyet verdiğin için, iyi ki yazasın varmış, haklısın etkileşimin gücü burda :)

    YanıtlaSil

Eğer paylaştıklarım sizde bazı sorular, cevaplar ya da duygular oluşturuyorsa ve onları benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum..
Şimdiden teşekkürler..