4 Ağustos 2011 Perşembe

masal..



Zamanın birinde, dost canlısı, gezmekten, eğlenmekten hoşlanan, arkadaşları için fedakarlık yapma potansiyeline sahip, yardım sever bir genç kız varmışşş..Hayatının farklı evrelerinde karşısına, farklı modelde insanlar çıkarmış.O, hepsine gönlünde bir yer açarmış..

Yaşı henüz müsait değilmiş herkesin iyi olmadığını bilmemeye, belki de yaşı müsait ama aldığı aile terbiyesi uygun değil veya sosyal olgusu yetersizmiş..O yüzden herkesi iyi zannedip, tüm iyi niyetiyle davranırmış..Fakat gel zaman git zaman bakmış kendisi ile ilgili bir şeyler olduğunda o canını dişine taktığı arkadaş, eş, dost dedikleri kıllarını bile kıpırdatmamışlar onun için..Gayet pervazsızca bir de mazeret dahi bildirmeden sıvışmışlar..

İşlerine geldikleri zaman arkadaşlık etmeyi, bu güzel kelimeye yakıştıramayan bu kızcağız pes etmemiş, uğraşmış, mücadele etmiş..Onlara arkadaşlığın ne demek olduğunu, dostluğun yeri gelince kardeşlik kadar sıkı bağlarla insanları birbirine bağladığını ispat etmek için elinden geleni yapmış..

Yorulmuş tabi, bazen sinirlenmiş, bazen ağlamış..Karşılık görmeden emek vermenin zorlukları onu da zaman zaman yıldırmış ama hep devam demiş..Hep ben mi demiş zaman zaman, ben de anlaşılmak istiyorum diyerek dertlendiği günler canı bir hayli sıkılmış..

Günler günleri kovalamış, haftalar ay, aylar yıl olmuş da bu durum hep aynı şekilde devam etmiş..Daha da sinirlenmiş, tamam artık dediği günler olmuş, üzüntüsü onu uzaklaştırmış da bazen herkesten..

Artık kabullenme noktasına geldiğinde, tamamen umudunu kesmiş..İnsanın karakterinin değişemeyeceğini, yedisinde neyse yetmişinde o olacağını, ailesinde, akrabalarında, okulunda, sokakta, arkadaşlarında gördüklerini özümsediğini, sorgulamadan kabul ettiğini düşündüğü anlarda, bir de bakmış ufacık ufacık değişmeler var..

Tam beklediği dozda olmasa da dostluğa inancın temellerinin atılmış olduğunu görmek ona umut vermiş..Zaman içinde keyifli, karşılıklı özlem barındıran, eksikliği hissedilen kalıcı dostluklar doğmuş..

Bizim kızcağız bu duruma çok mutlu olmuş olmasına da, o aşamaya kadar verdiği mücadeleler de hiç aklından çıkmazmış..Emek vererek, mücadele ederek sahip olduğu bu dostlar, aklını kurcalarmış zaman zaman..Eğer bu kadar uğraşmasaydı onlar şimdi neresinde olacaklardı hayatının diye düşünmeden edemezmiş..Kendiliğinden hep yanında olanlara haksızlık edip etmediğini düşünürmüş zaman zaman..


Masal bu ya bu kızcağız artık büyümüş dilindeyse bir şarkı;
tabi ki bu..
                               

8 yorum:

  1. Masallarla büyüdük, hala içimde umud var..

    YanıtlaSil
  2. Bi'de masallara hiç inanamamış ama hep kendisini zorlamış bi' kız var... O geldi aklıma okuyunca...Böyle mevzulardan söz etmeyi de sevmez,başarısızlıklarıyla ilgili konuşmaz pek,canı acır filan..

    YanıtlaSil
  3. profösör, masallar gerçek olsa :)
    umudumuz kırılmasın..

    YanıtlaSil
  4. Cessie, masallara inanmak nasıl da mutlu eder oysa.. bazen can acısa da konuşuluyor, geriye dönüşler yaşanıyor..bu sözünü ettiğin kız aramızda galiba..

    YanıtlaSil
  5. cicim....
    içim titreye titreye okudum.. Okudukça gülümsedim, gülümsedikçe tuttum sıktım kendimi yok ağlamak yok yok yok diye..
    cicim..
    seviyorum seni biliyosun ??
    öpüldün çok çok....

    YanıtlaSil
  6. YaşamPINARIM, ağlamak yok yok yok tabi ki..gözlerin de yüreğin de hep gülsün senin..
    seviyosun biliyorum :)
    o koltukta o salonda öpüyorum seni ben de :)

    YanıtlaSil
  7. Demek ki farklı mekanlarda farklı zamanlar da aynı masallar yaşanabiliyormuş, bu masal o kadar tanıdık geldi ki....

    YanıtlaSil
  8. Ayla, masal bir çok kişiye tanıdık geldi :) o genç kız hep bir yerlerde saklı anladım ki..

    YanıtlaSil

Eğer paylaştıklarım sizde bazı sorular, cevaplar ya da duygular oluşturuyorsa ve onları benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum..
Şimdiden teşekkürler..