15 Nisan 2011 Cuma

eski filmler gibi..

                                                     
                                         

Siyah bakıyorum dünyaya..Gözlerimin siyah olduğunu sanmayın, karamsar olduğum için hiç değil..Tamamlayıcı olduğu için belki..Hangi rengin yanına konsa, yakıştığı için yada..Yalnızken de çok anlamlı olduğu için belki..


Gücü temsil ediyor sansam da, hem yası  simgeliyor hem de en özel günlerin vazgeçilmez rengi..Tezatlık onun temeli..Zıtlık belki de besliyor  beni..Beyazın yanına daha yakışanı var mı? Kırmızı ise siyahsız düşünülemez..Yeşil huzur veriyor, sarı neşelendiriyor, pembe hayallere daldırıyor, mavi denizin enginliğini hatırlatıyor, mor canlılık veriyorsa da benim rengim siyah..

Siyah bakıyorum dünyaya, karanlık değil..Beyazı daha beyaz görüyorum siyah bakışlarımda..Ağaçları, bitkileri en yeşilinden izleyebiliyorum, gökyüzündeyse mavinin tüm tonlarını ayırt edebiliyorum..En  siyah anımda bile yağan kar bembeyaz düşüyor yerlere, yüreğime..İnsanları seviyorum siyah bakışlarımla, dünyayı seviyorum kendi aydınlık karanlığımda.

Siyahı seviyorum tamamlayıcı olduğu için, beni tamamladığı için, kendimi tamamlayıcı hissettiğim için, hissettirdiği için de olabilir..Siyah savaşın rengi, kötülüğün, uğursuzluğun, felaketin..Beyaz barışın rengi, zerafetin, asaletin, iyiliğin, saflığın, temizliğin..Beyazı anlamlı kılan siyah işte..Birbirlerine ne kadar da yakınlar aslında çook uzak görünseler de..Kötü olmazsa iyinin kıymeti bilinmez ki..Çirkin olmazsa güzelin ne anlamı kalır..Siyahsız beyaz da olmaz işte..


Renklerin dili, enerjisi etkiler elbette beni..Görünen renk değil, benim nasıl gördüğüm önemli..Bakışlarımla o rengin birleşiminde çıkan renk benim rengim..Herkesin aldığı koku farklıdır ya renkler de öyle..Ateş kırmızısı bazen soluk gelebilir bana..En uçuk renkse alabildiğince canlı..Görünene aldanmamak gerek öyleyse..

En güzel filmleri de siyah beyaz izlemedik mi? Hayalimizde onlar rengarenkti oysa..İstediğimiz zaman istediğimiz renkteydi..Şekilsel değildi..Duyumsadığımız gibiydi, her karede farklı renklere bürürdük karakterleri..O filmlerde biz de oyuncuyduk, bize de düşen bir pay vardı..


Sonra renklendi işte filmler..Aslında hayal gücümüz kısıtlandı.Her şey biri tarafından sunulduğunda olduğu gibi olduk..Hislerimiz bile sınırlandırıldı..Eksiklik ilham verir oysa insana..Her şey tamsa, düşünülmüş, hatta daha ileriye gidilip yapılmışsa  geriye durağanlık kalır, seyretmek kalır..

Ben oyuncuyum dünyamda siyah beyaz görüyorum her şeyi,sonra  ben renklendiriyorum belleğimde istediğimi istediğim renkte..İşte o yüzden ben beyaz bakıyorum dünyaya, siyah bakıyorum..Tamamlasınlar diye birbirini..Beni tamamlasınlar diye..Hayatımın renklerini ben seçebileyim diye..

Ya siz?

not: serde beşiktaşlı olmak  var tabi :)
                                                   

8 yorum:

  1. ben normal bakıyorum:)))
    ne renk gelirse onu görüyorum ama içime ne kadarı işler o renklerin, işte onu algı ve ruh halim belirliyor.

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim Aslıcım normalliğini vurguladığın için :)) tamam mesaj alındı..
    e napıyım canım ben de böyleyim..
    :)

    YanıtlaSil
  3. AHAHAHA :) hastayım ben:)

    YanıtlaSil
  4. Benim çalışma odamda renk pantonesi çerçeveli asılıdır. İstediğimrenklerin skalasını hayatıma uyguluyorum. Çok renkli bir kişiliğim vardır. Sanırım bu renk sıkalası içinde milyonlarca arklı renklerin farkındalığını yakalayabiliyorum ruhumda. Sevmediğim renk yoktur hayatımda.

    YanıtlaSil
  5. profösör, ruhunda o kadar rengi barındırmak, istediğini istediğin zamanda hayatına uyarlamak en keyiflisi bence de..

    YanıtlaSil
  6. Siyaha bakmadan, ne beyaza bakabiliriz nede beyazın beyaz olduğunu biliriz..

    YanıtlaSil
  7. GEZİ/YORUM, aynen öyle işte..
    siyah ve beyaz benim renklerim..

    YanıtlaSil

Eğer paylaştıklarım sizde bazı sorular, cevaplar ya da duygular oluşturuyorsa ve onları benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum..
Şimdiden teşekkürler..