20 Kasım 2011 Pazar

dünyalar arası..



Ne yaşanmamış heyecanlar, ne paylaşılmamış anlar saklıdır kim bilir, söylenmemiş sözler, itiraflar belki..Kapalı bir kutu herkes, keşfedilmemiş kıtalar gibi asla da keşfedilemeyecek..Minicik bir çocuğun dünyası rengarenk olmalıyken belki de alabildiğine donuk..Genç bir insansa hayaller aleminden el sallıyor dünyaya..Ya gözü toprağa bakan bir yaşlının umutsuz dünyasına ne demeli?

Herkesin bir dünyası var kendine ait..Zaman zaman birbirine ziyarete gidilse de ya da yollar kesişse de aslında herkes kendi dünyasında yapayalnız..Ne umutlar var kim bilir o dünyada, ne hayal kırıklıkları, ne mutluluklar..Hiçbiri benzemez ki birbirine.Kiminin dünyasında baş tacı olanlar kiminin dünyasının en kuytu köşelerde hayat bulur.

Hiç denedik mi acaba?Onlardan birinin dünyasına girmeyi; yaşanmışlıklarını anlamayı, yaşayamadıklarına duyduğu özlemi  kapamaya çalıştık mı?Kayıplarının oluşturduğu boşluklar burun kemiklerimizi sızlattı mı?

Akan her damla yaşın türlü anlamları olduğunu, derin sessizliklerin derin yaralara pansuman yapmaya çalıştığını, içe kapanışın çaresizliğin göstergesi olduğunu, çoğul yalnızlıklarda atılan sessiz çığlıkların yankısının, titreşerek oluşturduğu sesi fark ettik mi?

Bir metropolün kurbanı mı olduk yoksa?Gelişmekte olan ülkeler listesinde yerimizi alırken, duygularımızı, vicdanımızı, merhametimizi kaybedenler listesinde de dereceye girdik sanırım..Teknoloji gelişir her şey otomatikleşirken biz de otomata bağladık insanı insan yapan özellikleri..Dünya küçüldü artık, her şey parmaklarımızın ucundayken kalpleri de parmaklarımızla yönetir olduk sanki..

Gezegen dünya globalleşirken; ulaşılması, anlaşılması kolaylaşırken, insanların dünyası bir o kadar uzaklaşıp ulaşılmaz mı oldu acaba?

Kimse kimseyi anlamıyor bu zaman diliminde artık..Dinlemiyor da denebilir aslında..Herkes bencil, egolar zirve yapmış, bireysellik tavan..Değişmeli mi, değişebilir mi bunlar tartışılabilir..Bildiğim, çoğunluğun eskiye duyduğu özlemin temeli birlik.

Kim bilir belki hep bir özlem olarak kalacak, belki de yıllaaaar sonra yeniden birlik-beraberlik olacak..Umut mu hep var!


11 yorum:

  1. Güzel bir paylaşım olmuş. Herkes düşünsün.

    Bence yaşlılar gözünü bu dünyaya dikmemeli.. Fanilik için gözyaşı dökülmemeli.. Her insan ömrü boyunca her türlü duyguyu her insandan yaşar.. herkesin hayatı kendisi için filim gibidir.
    Kalbi sökülmüş, sözüm ona çağdaş bir dünyada yaşıyoruz. Zihniyet değişimi olmadan, birlik ve beraberlik anlaşılmayacak doğrusu.

    YanıtlaSil
  2. profösör, teşekkür ederim..
    dilerim dediğiniz bir gün olur..

    YanıtlaSil
  3. gerçekten o kadar güzel yazıyosunuz ki,katılmamak düşüncelerinize elde değil.yüreğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  4. "kateksis", çok teşekkür ederim :)sizin de yorum yapan yüreğinize, parmaklarınıza sağlık :D

    YanıtlaSil
  5. Umut olmasa nasıl devam ederdim yola iyi var:)Herzaman ki gibi çok güzel ifade etmişsin ,yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
  6. Ayla, umut olmazsa olmazlarımızdan dimi? :)
    sağol arkadaşım tontalağı öp benim için..

    YanıtlaSil
  7. Nihayet Selam ile...
    ''Kapalı bir kutu herkes'' sözüne baktım. Kur'aan'da geçen ''alemler'' kavramına taşıdı beni. Kapalı kutu oluşlar bununla ilgili olsa gerek diye düşündüm. Kim neyi söylerse söylesin belli bir çizgiye kadar söyler aslında. Herkesin kendine bıraktığı bir ''ben'' mutlaka vardır. Herşey söylenmez ya da herşeyin söylemeye değeceği muhataplar pek bulunamadığındaan kapalı kutu olma zorunluluğu oluyordur belkide... Ya da muhatabın anlayıp anlamayacağına olan güvensizlik olabilir. İhtimaller çoktur aslında. Yine aynı kelime ''sır'' kavramına dikkatimi çekti. Her ne kadar sır herkese söylenmeyen şey gibi tanımlansa da bir baaşka açıdan baktım. ''Sır anlatılmayan değil anlaşılmayandır'' sözünün ışığıyla yol aldım. Anlaşılamayacaklarımızı paylaşamayınca ''kapalı kutu'' olmaktan başka yol kalmıyor. Ve her kapalı kutunun mutlaka anahtarı var. Anahtar yoksa kutu nasıl açılsın ki... Burada denebilir ki her kutuda kilit yok ki. Kastım kilit taşıyan kutulardır.
    ''Herkes kendi dünyasında yapayalnız''... Bu cümleye iki açıdan bakarım hep. İnsaan fani bir alem ağacının meyvesidir. Birçok meyveler içinde meyvelerden bir meyvedir. Ancak sadece kendisidir. Tüm faniler ''fena alemi'' içinde görevlerini tamamlayıp giderler. Ve hesabı tek verirler. Kalabalıklar insanı yanıltır. Aslolan ''Baki'' olanın yapayalnız bırakmamasıdır ancak.
    ''Kayıpların oluşturduğu boşluklar'' cümlesi... Aslında hayatımıza giren herşey bize birşeyler kazandırır. Ve hayatımızdan çıkan hiçbirşey bize birşey kaybettirmez. Bu mantıkla yaşayabildikçe birşey kaybettirmeyen kayıpların boşluk oluşturması da mümkün olmaz.
    Ve bizler mi metropolün kurbanıyız metropol mü bizim? Önce kurban ettiğimiz metropolde sonra roller değişti ve o mu bizi kısas uygulayıp kurban etti...
    ''Kimse kimseyi anlamıyor''... Kendini anlayamıyor ki insan aslında. Kendini anlamayan kendini tanıyamayan, kebdini anlamlandıramayan ruhlar başkaları nasıl anlasınlar ki... Ve evet işitiyorlar ama dinlemiyorlar.
    Son kelam; umut hep var ve olacak...
    Yüreğine sağlık... dua ve sevgi ile... Fiemanillah... by_sükut

    YanıtlaSil
  8. ben bu yorumun üsütüne yorum yapmıyorum..yazdıklarıma farklı bir boyut kazandırdığı için okumak ve teşekkür etmekle yetinicem..
    dua ve sevgiler bizden by_sükut

    YanıtlaSil
  9. Bazen korkuyorum... Farklı boyuta giderken konudan uzaklaşmaktan. Ama yine de tutamıyorum beni :)
    by_sükut

    YanıtlaSil
  10. konudan uzaklaşılabilir de sorun yok..sohbet tadında olur o zaman da :) by_sükut

    YanıtlaSil
  11. ne demek :) kolaylıklar dilerim işlerinizde..
    bir sonraki yorum modunda görüşmek üzere öyleyse :)

    YanıtlaSil

Eğer paylaştıklarım sizde bazı sorular, cevaplar ya da duygular oluşturuyorsa ve onları benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum..
Şimdiden teşekkürler..