12 Temmuz 2011 Salı

yaz arkadaşım..



Seksen beş yaşında bir arkadaşım var benim..Yaşını seksen beşte donduralı beş yıl olmuştur sanırım..Kimliğinde doksan belki, belki küsuratı da var bilemem..Bildiğim bir şey çevrenizde görebileceğiniz nadir insanlardan..

Komşuluk zevkine nail olduğum insanlardan kendisi, zamanla komşuluktan öte benim için arkadaşlık sıfatına terfi etmiş biri..Nasıl olur demeyin?Bal gibi de olur..Doksan yaşındaki bir insandan hasta, halsiz, muhtaç, yaşlı, bakımsız olması beklenir değil mi?

Oysa benim arkadaşım, gençlere taş çıkartırcasına sağlıklı, bakımlı, pozitif, yaşamayı, gezmeyi seven, misafirperver, eli açık, hayata sıkı sıkıya bağlı ama bir o kadar da kadere razı, güçlü bir Anadolu hanımefendisi..Aslında İstanbul'un en güzel semtlerinden birinde ikamet etse de yıllardır, saydığım bu özellikler bence geleneksel kültürümüzün en güzel ifşalarından..

Neredeyse on yıl önce hayat arkadaşından ayrılmanın hüznünü hep yüzünde, gözlerinde barındırsa da, bir çocuğun gülen gözleriyle gülümseyebilecek kadar mutlu..Dizlerinin ağrısı defalarca ayağa kalkmasına günlük yürüyüşünü yapmasına engel değil.Kulaklarının az işitmesi yaptığımız güzel sohbetlerin devamına engel değil..Ellerinin titremesi misafirlerine ikram etmesine hiç mi hiç engel değil.. Her şeye rağmen moralini bozmayıp yaşamına tüm konforuyla devam etmesine, güzel yüreğineyse hiçbir engeli yok..

Biliyorum bu yazıdan hiç haberi olmayacak ve burada vakit kaybetmemdense yanında olmamı, birlikte denizin mavisini izlerken, dalgaların sesinde, sohbet eşliğinde kahvelerimizi yudumlamamızı ister..Bense hayatımda ders niteliğinde olan bu insandan bahsederek, böyle de yaşanabilirmiş, böyle de yaş alınabilirmiş boyutunu paylaşmak istiyorum..

İstisnasız bir şekilde sabah yedi buçuk civarında uyanılır...En geç sekizde kardeşi ve yardımcısıyla kahvaltıya oturulur..Kahvaltıları diyetisyenlerin en klişe listesi gibidir.Üzerine bir bardak süt içilir..Sabah gazetelerine göz atılır, televizyon yüksek sesle açılır, takip ettikleri programın başına geçilir..Biraz sohbet de eşlik eder öğlene kadar olan zamana..

Hazırlıklarıyla birlikte, saat birde öğle yemeğine oturulur aynı düzende.Alınması gereken her türlü protein, vitamin bu öğünde alınır onlarca..En özel, en güzel yemekler yapılır öğlende..Misafirler de öğle yemeğinde ağırlanır..Öyle çayla geçiştirilmez..Mutlaka bir türk kahvesi vardır zaman zaman benim de eşlik ettiğim, her öğle yemeğinden sonra..Derken üst kata ağır ağır çıkılır, gecelikler giyilir ve öğle uykusuna yatılır, namazlarını eda ettikten sonra..

Saat beş gibi kalkılır, ikindiden sonra tekrar mutfakta tatlı bir telaş başlar beş çayı için, saat altıyı da bulsa..Hafif kahvaltılık, zeytinyağlı çeşitleriyle son bulur yemekleri geceye kadar..Güneş artık çekilmiş hava hafiflemiş, esintiyle karışık dingin keyifli akşamüstü sohbetlerine merhaba denir..Kimi zaman farklı sesler katılır bu sohbetlere kimi zamansa çekirdek kadro ile sınırlı kalır..

Yılların yorgunu eller ve dizlere aldırmadan, çiçeklerle uğraşılır hafiften, su verilir usulca, tadında..Yürüyüşe çıkanlara verilen selamlar eşlik eder, güzel akşamlara..Tüm gün deniz kenarında su satan yaşlı amcadan her gün su alır hiç ihtiyacı olmasa da..Balıkçı günün nevaleleriyle geçerken haftada bir gün mutlaka uğrar kendisine..Güne ve herkese gülümseyerek günü tamamlarlar..Evlerine çekilirler hava kararınca, meyve saatleri gelir daha sonra..İzledikleri dizileri vardır muhakkak aksatmadıkları..

Yatsı ezanıyla beraber çıkarlar tekrar odalarına, gece ibadetlerini yapıp gece yarısı olmadan kendilerini bırakırlar uykunun kollarına..Mışıl mışıl uyurlar sabah ezanına kadar..Ve yeni bir gün başlar..

Acaba aynı düzende geçen doksan yıl mı bu sağlığın, mutluluğun, huzurun, düzenin kaynağı?..Yoksa yaşanan her şeye rağmen ayakta kalmalarının sebebi inançları mı?Belki her ikisi belki daha bir çok sebebi var..Bildiğimse ben daha yıllarca onun yaşanmışlıklarını, dünyayı gezerken gördüklerini  tekrar yaşarmışçasına anlattıklarını dinleyebilirim..Ömürler ne kadar izin verir bize bilmem ama en sıra dışı, en canlı, en mutlu, en umutlu, en yaşlı ama en genç arkadaşım seni tanımak da, tanıtmak da ayrı bir zevk..


not : biliyorum  çok uzun oldu ne kadar özetlemeye çalışsam da ama daha ne detaylar var anlatamadığım kim bilir belki onlar da başka bir gün başka bir postta can bulur..

kendisinden izin alırsam resmini de paylaşmak isterim..Bilemiyorum tabi izin verirse..

11 yorum:

  1. Ben de öyle olmak istiyorum işte. Merak ettim hem, umarım izin verir fotoğrafının yayınlanmasına.

    YanıtlaSil
  2. idolüm benim o..istersek olur Aslıcım :) kesinlikle deneyeceğim resim konusunu..her an bakımlı, şık..hele o özenle hazırlattığı sofralar, gümüş kaşıklar, peçeteler dhaa neler neler Aslı..

    sevgileeer..

    YanıtlaSil
  3. cicoş, ben bu teyzeyi gördüm mü sence?? yani senin balkonunda oturup bu teyzeyi görmemiş olmam imkansız dimi, ama hatırlamıyorum :(( bunadım mı dersin :((
    ama bu teyzeyi dinlemek gerçekten zevkli..
    bence yazlık maceralarından da anlat cicim :)
    bu maceralarının ilk yazısına başlık koyuyorum bak;
    "mutfaktaki kedi"
    :)))
    seviyorum seni :)))

    YanıtlaSil
  4. pınaaar kedileri karıştırma lütfen..mutlaka görmüşsündür evet bunamış olabilirsin :) onu dinlemek hep bir şeyler öğrenmek dmek..en güzel en anlatılası bu bence yazlık maceralarından. seni Aslıya söylerim bak benimle korkularım yüzünden alay ediyor diye :))

    sevgiler cicim..

    YanıtlaSil
  5. yaaa alay etmiyorum kiiiii,
    ama ama ama, Aslı senin onlardan korkarken ve onları anlatırken ne kadar sevimli ve mıncıklanası olduğunu görse, kesinnn benim bu istediklerimi isteeeeeerr :))

    YanıtlaSil
  6. Böyle insanların yamacına oturup, yaşadıklarını dinlemek ne büyük keyiftir. Umarım fotoğrafının yayınlanmasına izin verir. Bende fazlasıyla merak ettim (:

    YanıtlaSil
  7. K.C.S, bu postta yaşam şeklinden, yaşama tutunuşundan bahsettim, resim olayına izin alırsam bir de yaşanmışlıklarından bahsederim ki derya deniz kendisi çok güzel olur inancındayım :)

    YanıtlaSil
  8. cicimmm,:)) bakalım ben Aslı'dan savunma bekliyorum :)

    YanıtlaSil
  9. Bende onu demeye çalışmıştım aslında. Bu tip insanların çok enteresan anıları, bal şeker gibi sohbetleri oluyor. Onlarıda yaz sen(:

    YanıtlaSil
  10. şşş Pınar, yaramazlık yapma bakiim.

    Hem yakında o yazıyı yazacak hem de korkmadann. Sana kısa bir süre sonra haberler ve gidişat bildireceğim emine.

    Ama o kadar şirin oluyorsan da şimdi mi yazsan nee:))
    Tamam pis aslı git:)

    YanıtlaSil
  11. yaa Aslı sen de mi? :))
    tatlı arkadaşlarım benim seviyorum sizleri :)

    YanıtlaSil

Eğer paylaştıklarım sizde bazı sorular, cevaplar ya da duygular oluşturuyorsa ve onları benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum..
Şimdiden teşekkürler..