Yataktan kalkarken aldığımız nefesin kalitesiyle başlayan, enerji durumuyla belirlenen, hava durumu, ev durumu, iş durumu ve bilumum durumlarla şekillenen günü; besleyen, şekillendiren ne çok uyaran var aslında..Somurtuk bir yüz, görgü yoksunu bir insan, kaba bir davranış ne kadar kötü etkiliyorsa; parlayan güneş, gülümseyen yüzler, nezaketi ölçü edinenler bir o kadar güzelleştiriyor.
Bu mevsimde pek de alışık olmadığımız oranda içimizi dışımızı fazlasıyla ısıtan, günümüzü ışıtan güneş imzasını atıyor sonbaharın ortasında olduğumuz bu günlere..Hırkaların, ceketlerin hatta şemsiyelerin özlendiğini düşünüyorum..Her şey zamanında, kararınca olunca güzel ama adını çokça duyduğumuz küresel ısınmanın hediyesi bize, mevsim normallerinde seyretmeyen hava..
Normların ne kadar önemli olduğunu anlayabiliyor insan, uçlarda yaşananlara tanık olunca..Bu;
kişisel özelliklerle başlar da, hava olayları, ahlaki değerler, sosyal olgular, dünya kriterlerine kadar gelir..
Tabi hep normlar dahilinde geçmez yaşam..İnişler-çıkışlar olduğu gibi durağan haller de mevcuttur yaşamın renkleri arasında..Pürüzler, sıkıntılar, çözümsüz dertler, çözümlü olup da çözülmez gibi görünenler..Kapana kısılmış gibi hissetmeler, çıkmaz sokakların köşelerinde, açmazların kilidinde sıkışmalar, hiç durmayacakmış gibi yağan yağmur, yerden hiç kalkmayacak gibi duran metrelerce karlar ve derin sularda boğulmalar..
Hepsi yaşadığımızın göstergesi, çeşitliliği..Görünen yüzü bu tabi, o sıkıntıların bir de arka yüzü var ki; bunların neden yaşandığı, yaşanırken götürdükleri sandığımız getirdikleri, öğrettikleri, söyledikleri, gizledikleri ve daha neler neler..
Ama biz şekilciyiz, şekle görünene değer veririz..Ardındaki ihtimalleri, gizemleri görmeyiz göstermeye çalışan olsa da itiraz eder, kabullenmeyiz..Öyle kolay değil hayat, tepside sunulmuyor..Tepside sunulduğunu sandıklarımızın işi daha zor aslında, o da yaşanmadan bilinmiyor..
Sözün özü bir hediye yaşam bize, hediyenin büyüğü küçüğü, güzeli çirkini olmaz..Neyse kabulümüzdür deyip yaşamalı..Bu çeşitliliğin, renkliliğin oluşturduğu farkındalıklarla zenginleşip, en büyük zenginliğin anlayış, anlama ve anlamda olduğunu bilmeli..
Anlamı anlayıp, anlayışla yaşamalı..