15 Mart 2012 Perşembe

yaşamak-yaşam-yaş


 


Beyaz saçlı, fötr şapkalı, elinde gazetesi, takım elbisenin üzerine giydiği paltosu ve tıraşlı haliyle hafif kambur ama vakur duruşuyla seksen seksen beş yaşlarında eski bir İstanbul beyefendisi, yanında yine  o yaşlarda bir amca elinde poşete konmuş ekmeği sohbet ederek yavaş yavaş yürüyorlardı.."Yürümek çok güzel" dedi fötr şapkalı olan, diğeriyse asıl "nefes almak çok güzel" diye cevap verdi..

Yanlarından geçerken kulak misafiri olduğum bu diyalog çok duygulandırdı beni..Kim bilir ne hızlı yaşamışlardı, gençlikleri, orta yaşları ve şimdiki halleri..Farkındalıkları; artık gereken tek şeyin sağlık olduğunu anlamaları..Bitmeyen yaşam telaşının arasında onlar da soluk soluğa kalmışlardı muhakkak..Bugünlerin gelebileceğini hiç düşünmemişlerdi belki de..

Eğitim, iş hayatı, evlilik, ev al, araba al, çoluk çocuğa karış, çocukları yurt dışına yolla derken kendilerini bu halde bulmuşlardı belli..Yaşamın gereklilikleri derken yaşlılığın gerekliliklerine gelmişti sıra..

Tecrübe edinilmişti evet ama bedeli ağır ödenmişti..Pişmanlıklara gebeydi hep gençlik.."Şimdiki aklım bu yaşımda olsaydı"  klişesi onlar için de bir gerçekti..Geriye dönük ne keşkeler vardı içlerinde  kim bilir..

Unları eleyip, elekleri asmakla iş bitmiyordu ama ömür varsa..Sevimli yaşlı olmak gerekti..Gülümseyen, gülümseten yaşlı..Yaşadıklarını anlatırken profesörlere denk yaşlı..Her bir hikayesi tez konusu olabilecek, hayat dersi verebilecek yaşlı..

Üstüne bir arkadaşımın seksen üç yaşında babasını gördüm bugün tesadüfen..İçim eridi yine..Derya deniz bir beyin, saygı sevgiyle yoğrulmuş ve yoğurmuş bir insan, ama beden eskimiş ne çare..Konuşurken belli olan saygısı, selam söylerken ki mütevaziliği, görmüş geçirmişliği bambaşka..

Şimdiki nesile bakınca onların yaşlandığındaki diyalogları düşünemiyorum bile..Günden güne bozulan dilin, adap-edep yoksunu gençlerin üzdüğü kadar geleneksel değerlerin saygının, sevginin ve gösteriliş şeklinin  halen var olduğunu görmek mutlu ediyor..Hele bunları genç birinde gördün mü değmeyin keyfime..